ELITE MAGAZÄ°N DERGÄ°SÄ° RÖPORTAJI: Mart 2017 sayısı
​
​
​
Bir tasarımcı için tasarım oluÅŸturulma aÅŸamaları nasıl geliÅŸir..Ä°ÅŸinizi seviyor musunuz.?
​
Ä°yi bir tasarımcı için tasarım hayatın parçasıdır denilebilir. Bir çok ÅŸehir efsanesi hikayelerinde bir çok önemli fikri tasarımların temellerinin bir yemekte peçete üzerinde, hiç alakası olmayan yerlerde birilerinin “buldum” diyerek yerinden fırladığına ÅŸahit olmuÅŸ olabilirsiniz ya da gece yarısı aniden uyanıp her ÅŸeyin çözümünü rüyasında bulmuÅŸçasına eserine yoÄŸunlaÅŸan insanları filmlerden hatırlarsınız. Bu ve bunun gibi fikir temelleri atılmış rutin dışı geliÅŸmiÅŸ hikayeler duymuÅŸsunuzdur. Ä°ÅŸte tasarımcı yer ve mekan gözetmeksizin kağıdı kalemi eline alıp keyifle tasarım yapmak ister ki bu tasarımcının doÄŸasındadır. Bu ona iÅŸ gibi gelmemektedir. Aslında tüm hayat yaptığımız ÅŸeylerin bir iÅŸ ya da eÄŸlenceli bir oyun gibi gelip gelmemesi üzerinde gidip gelmektedir. Yaptığınız iÅŸi sevince hali ile iÅŸ gibi gelmemektedir. O halde tasarımda ilk iÅŸ ,iÅŸinizi sevmektir denilebilir.
Tasarımcıyı dolayısı ile tasarımı harekete geçiren ÅŸey ihtiyaçlardır. Daha sonrasında ilk olarak tasarımın fonksiyonelliÄŸi, rasyonel çözüm sunması gelir. Ondan sonraki süreç estetiÄŸidir. En son olarak getireceÄŸi faydaya göre maliyetidir. Maliyetin yüksek tutulması yüksek kaliteden dolayı lüksü ve daha yüksek deÄŸerde estetiÄŸi getirebilir. Ortalama bütçe optimum deÄŸerlere göre faydayı estetik ile eÅŸ deÄŸer tutar. Bütçenin kısılması estetiksel kaygıları da aynı ÅŸekilde kısıp fonksiyonu ön plana çıkarır. Unutulmamalıdır ki en kötü planlama plansızlıktan iyidir.
​
O halde Ä°lk soru hayata geçirilmesi planlanan ihtiyacın nasıl bir fonksiyon ve estetik ile çözülmesidir.
​
Ä°ç mimari neden önemlidir.?Ä°ç Mimarlık ile kent yaÅŸamı arasında nasıl bir baÄŸ kuruyorsunuz.?
​
Bu konuda söylenecek çok ÅŸey var ama en iyisi veriler ile anlatmaya çalışmak olur sanırım:
​
2015 teki deÄŸerlendirme raporuna göre insani geliÅŸmiÅŸlik endeksimiz 188 ülkeden 72.nci sırada olan Türkiye yaÅŸayanları olarak yaÅŸam kalitemiz ile bu toplum toplam kalitesi deÄŸerlerini çok çok yukarılara taşımamız gerektiÄŸini görünüyor. Bu bakış açısı hastalandığımızda bilinçsiz ilaç kullanmaktan , trafikte olur olmaz ÅŸeylere klakson çalmakla, topluluk içinde sıra ihlali yapmamak gibi kiÅŸilerin birbirine karşı köklü bir saygılı bakış açısına sahip olması gerekliliÄŸi ile de alakalıdır. Bu eÄŸitim ve kültür duyarlılığı bir arada yaÅŸamı temsil eden kent yaÅŸamı denilen olguyu oluÅŸturur. Kent kesiti evde baÅŸlar, alışveriÅŸ merkezleri , cafeler , restaurantlar , oteller, maÄŸazalar, tiyatrolar, sinemalar, spor merkezleri ve aklınıza gelen bir çok yaÅŸama alanları profesyonelce iç mimarlar tarafından düzenlenmiÅŸ alanlardır. Toplumsal yaÅŸayış içinde etik yaÅŸam prensip ve deÄŸerlerin arttırılması bir ülkenin yaÅŸayış kültürünü oluÅŸturur. Dolayısı ile bu kültürel birikimlerin kazanılmasına yardımcı olan “Ä°ç mimarlık” kent yaÅŸamı ile direkt ilgilidir.
​
Tüm bu temel davranış biçimleri bireysel ve toplumsal yaÅŸayışın toplam kalitesini yükselten bir etkendir. YaÅŸadığımız kiÅŸisel alanların düzenlenmesinde kiÅŸi yapabiliyorsa kendi başına ya da tercihen tasarımcıdan yardım alarak yaÅŸam alanlarını düzenler. Düzen, verimliliÄŸi getirir. Verimlilik , zamanın iyi deÄŸerlendirilmesi demektir. Ä°ÅŸ-sel zamandan artan zaman kiÅŸisel zamana eklenir. KiÅŸisel zamanın çokluÄŸu teorik olarak mutluluÄŸu arttırır.
​
Ä°ç mimari düzenleme ve tasarım desteÄŸi almanın yaÅŸamımızdaki deÄŸerini anlayabilmek için bir takım araÅŸtırma ve raporlar incelemek ve durumu buna göre deÄŸerlendirmek daha doÄŸru olur.2014 te yapılan bir araÅŸtırmaya göre: Hayatımızın kaç saatini ne yaparak harcıyoruz sorusuna cevap aranmış.
​
-
25 yıl uyuyoruz. Ä°lk soru nerde yatıyoruz ve nasıl ? Burada yatağın kalitesinden bahsetmek gerekebilir. Çünkü dile kolay 25 yıl bizi taşıyan bir dekorasyon unsuru. Toplam ömrümüzün 3te birini uyuyoruz.. O halde uyku önemli
O halde basit bir hesap yaparsak 24 saatlik bir günde 8 saat uyuyan biri günün 3 te birini uyuyor demektir. Bu durumda günde 6 saat uyku ile yetine biri ömrünün 4 te birini uyumuÅŸ olur.. Planlama yapmak iyidir.
​
-
10 yıl boyunca çalışıyoruz. Ortalama haftada 40 saate tekabül eder dersek hemen soru geliyor: Nasıl bir iÅŸ ortamında çalışıyoruz. ÖrneÄŸin: Bir ofiste çalışan beyaz yakalı bir memur ile ağır ÅŸartlarda çalışan bir iÅŸçi için mekan düzenleme tüm dekorasyon kurguları akla gelmekte ve iyileÅŸtirilmiÅŸ çalışma ÅŸartları ile konfor düzenleme zorunlulukları devreye girmektedir.5 yıl boyunca aynı masada oturuyoruz. Ä°ÅŸ yerindeki zamanın 2 yılı toplantı odasında geçiyor. Bu durumda nasıl bir ofis koltuÄŸu nasıl bir masa ?!
​
-
9 yılımız görsel iletiÅŸim ekranlarına bakarak geçiyor . O halde evimizin salonunda nasıl bir televizyon olmalı antropometrik ve ergonometrik deÄŸerlere ne kadar uygun düÅŸünmek gerekir.
-
2 yıl reklam izlemek ile geçiyor. Ne yapsak yorum yok.
​
-
1 yıl temizlik yapıyoruz eh rapora göre Türkiye de 75 yıl ömür biçilen bir kiÅŸinin 1 yıl temizlik yapması manidar. Hijyen konusuna önem veren Türk ev hanımları için daha uzun süreler öngörülebilir.
​
-
2.5 yıl yemek yapıyor ve pişiriyoruz.
​
-
3.6 yıl boyunca da yiyoruz. Günde 67 dakika Bunun karşılığı 35 ton ediyor. Bulaşığı moral bozmamak adına hiç yazmıyorum. Bu durumda bir bayan 7 yılını yaklaşık mutfakta geçiriyor demektir.7 de bir dersek ..yani bu durumda bir ev kadını haftanın tam bir günü mutfakta ve ayakta geçiriyor diyebiliriz.
​
-
4.3 yıl araba kullanıyoruz. Bu zamanın 2014 te 3 ay olarak belirlenmiÅŸ ama sanırım ÅŸu anda iyimser bir tahminle 2017 den yapılan son düzenlemelerden sonra bir yıla çıkmıştır.
​
-
1.5 yılınız tuvalette geçiyor. Banyolarınız düzenlenirken vitrifiye seçerken kalitesini ve iÅŸlevini daha dikkatli düÅŸünmek gerekir.
​
-
290 bin kez sesli olarak gülüyoruz. Mutlu olup olmadığınızı bu veriye göre deÄŸerlendirebilirsiniz bu durumda günde 10 kez gülmelisiniz . Bu yazıyı okurken ister istemez bir kez güleceksiniz .O halde kaldı 9
​
-
Yaklaşık 160 bin km yürüyorsunuz. Bu da dünyanın çevresini yürüyerek 4 kez dönmüÅŸ oluyorsunuz demektir.
​
.....ve en önemlisi zamanımızın %90 ını iç mekanlarda yani kapalı mekanlarda geçiriyoruz. Bu da 75 yıllık yaÅŸamın 70 yılı içerdesiniz demektir. Ä°ç mimarinin tasarım anlayışı iÅŸte yaÅŸantının bu %90 lık kısmına hitap etmektedir.
​
Sizce çağın en önemli sektörleri hangisidir?
​
Bu konuda geliÅŸiminde dik bir ivme yapılanması olması açısından iletiÅŸim ve biliÅŸim olarak görülmektedir. “Ä°ç Mimarlık” ve “tasarımcı” kendi geliÅŸim devinimini saÄŸlayabilmek için sisteme entegre olmak zorundadır.
Aslında bu konu ile baÄŸlantılı diÄŸer bir önemli soru da “EdindiÄŸiniz bilgileri nasıl anlamlandırdığınız” ile de ilgilidir. Hayatınız boyunca “birileri bir ÅŸeyler anlatır” algı seviyesini ise “Sizin ne anladığınız” belirler. Bu kavramlar hakkında düÅŸünmek gerekir. Bu yüzden bir çok sanatçı ve bilim adamı kendi çaÄŸlarında anlaşılamamıştır. Kurgulayarak kendince doÄŸrular bulunması hayatı yaÅŸamakta bir yol haritası çizmek için idealdir. En hızlı yükselen sektörlerden birinin iletiÅŸim olduÄŸunu düÅŸünürsek (televizyon, cep telefonları, tablet, pc vb..) her birey için bilgiye ulaÅŸma da oldukça kolaylaÅŸtı…Medya cihazları sayesinde katılımlı ve izlemeye dayalı bir takip mekanizması ön planda olduÄŸu için “gözlemleme” ve “yorum” yeteneÄŸinde büyük bir artış var, bu da beraberinde görsel bilinci geliÅŸtirmektedir. Görsel hafızası ve iÅŸitsel duyuları güçlü olan bir nesil yetiÅŸmektedir. Bu yeni mekanizmalar bilgisel bombardıman içerisinde almış olduÄŸumuz eÄŸitim bu konuda “neye baktığımız” ve “baktığımızda neyi gördüÄŸümüz” ile ilgili doÄŸru anlam yükleme ve anlamlandırma bilinci oluÅŸturmaktadır. Bu durumda bir tasarımcı veya sanatçı eserlerine doÄŸru anlamlar yükleyip bunların doÄŸru olarak algılanabilir olmasından sorumludur.
​
GeçtiÄŸimiz bin yılda araÅŸtırmaların verilerine göre insanlık nüfusu 310 milyondan artarak 2000 li yıllarda 7 milyara yaklaÅŸmıştır. Görülen o ki gelecek yüzyıllarda daha da geliÅŸen teknoloji sayesinde “mekanlar” insan ile etkileÅŸim ve iletiÅŸim haline geçerek kiÅŸisel yaÅŸam alanlarını düzenlenmesinde aynı bir asistan desteÄŸi gibi davranacaktır. DüÅŸünebilen binalar, düÅŸünebilen cihazlı mobilyalar , ihtiyaçlarınızı ve seçimlerinizi not edip deÄŸerlendirip cevap verebilecek. Ä°ç mimari planlama ve düzenleme konusunda gelecekte teknoloji destekli sistemler kullanılarak insan tam merkeze oturacaktır.
​
Tasarım yaparken Sizin için önemli olan nedir.?
Tasarımda “fonksiyonellik”,”proporsiyon” ve “estetik” benim esaslarımdır. Tasarlanan bir mekanda tüm ihtiyaçların giderildiÄŸi fonksiyonel rasyonel çözümler olmalı ki iÅŸlevsel olarak yaÅŸam mekanı ve dolayısı ile yaÅŸamın kendisinden tam randıman alınabilsin. Bir mekanda doluluktan bahsedildiÄŸi kadar boÅŸluktan da bahsedilmelidir. Kainat bu prensipler üzerine bir boÅŸlukta yaratılmıştır diyebiliriz. DoluluÄŸun yanında boÅŸluk konusunu önemini örneklendirmek gerekirse bir mekanı duvarlar oluÅŸturur. Ancak yaÅŸam bu duvarların arasında gerçekleÅŸir. Bir ÅŸiÅŸe veya kap çerçevelediÄŸi sıvıyı yada katıyı içinde oluÅŸturduÄŸu boÅŸlukta muhafaza eder. Bir ÅŸehrin nefes alma bölümleri “boÅŸluk oluÅŸturan büyük alanları” yani meydanlarıdır. KiÅŸilerin yaÅŸam alanlarının bu boÅŸluk alanların gerekli fonksiyonlar ile doldurulması kadar yaÅŸam için gereken boÅŸluÄŸun oluÅŸturulması da tasarımın bir parçasıdır. Tasarımda bazen gözle görünen ve görünmeyen sınırlar vardır. iki kiÅŸinin birbiri ile konuÅŸma yaptığı sırada bu görünmeyen sınıra iyi bir örnektir. Kolunuzu vücudunuzdan ileri doÄŸru uzatın ,iletiÅŸim kurduÄŸunuz kiÅŸinin yakınlık derecesine göre size 70 cm ,50 cm ya da 30 cm mesafede olması gözle görünmeyen “kiÅŸisel mahremiyet alanınızı etkiler. Bu sınırlar içerisine izinsiz girilmesi sizin kiÅŸisel doluluk boÅŸluk algınızı belirler. O halde kiÅŸinin iletiÅŸim alanından baÅŸlayarak bir mekan etkisi ve canlı-cansız tüm doÄŸa ve varlıklar tüm ölçüleri ile bir düzen içerisinde bir oran orantı ile yaratılmıştır. Oran orantı dengesine “proporsiyon” denilmektedir .DoÄŸadaki yaratılmış her ÅŸeyin bu denge halindeki proporsiyonun mükemmel haline “altın oran” denilmektedir. Bir resme baktığınızda resme ilk göz attığınız nokta matematiksel ve fiziksel olarak bu altın oran ile ilgilidir. Altın oran için estetikteki aritmetiÄŸin en uç noktası denilebilir. Abartıdan uzak dengeli bir oran mekanda olmaz ise olmazdır. Estetik bu orana eklenmiÅŸ duyguya hitap eden “duyarlılığı “ temsil eder.
​
​
Ä°ç Mimar Murat Sıvacı
​
​
​
​